AltaRock Energy’den Aaron Mandell, jeotermal enerjinin ve EGS’nin büyümesini öngörüyor
EGS ile jeotermal enerji gelişiminin artırılması mümkün, özellikle AltaRock Energy'den Aaron Mandell tarafından tanımlanan Süper Sıcak EGS geleceğin anahtarı.
Yeni düzenlenen GRC Yıllık Toplantısı sırasında AltaRock Energy ile bağlantı kurarak, EGS’nin mevcut durumu hakkında daha fazla bilgi edinmek için kurucu ortak ve CEO Aaron H. Mandell, ‘le konuştuk.
Konuşmalarımız sırasında, kendisinin ve şirketinin, derin jeotermalin ölçeklendirilmesi için kesinlikle kritik olduğunu düşündüğü birkaç temel unsurun olduğunu açıkladı
“İlk ve tartışmasız en önemli olan teknoloji gelişimi. EGS, onlarca yıldan beridir, ancak şu ana kadar yeterli etkide bulunamamıştır (ve rüzgar ve güneş gibi diğer yenilenebilir enerjilere kıyasla arka planda kalmıştır). Bunu değiştirmek için performansı daha da iyileştirmek, maliyeti azaltmak ve uygulanabileceği coğrafyayı genişletmek için daha iyi bir teknolojiye ihtiyaç vardır. Altarock, (şirketi kurduğumuz 2008 yılından bu yana), EGS rezervuar mühendisliğine odaklanmış ve yüksek sıcaklıklarda kayayı harekete geçirmek kullanılıacak materyaller geliştirmektedir. Şimdi bunu sahada kanıtladık ve ticari projelere taşıdık. Bu projeler, şirketimizin ABD’deki iki özel projesini oluşturmaktadır.
Ancak, bu teknoloji gerekli olduğu kadar yeterli değildir. Günümüzün güç piyasasında rekabetçi olmak için, güneş enerjisi ve gelişen depolama teknolojilerinin maliyetlerindeki hızlı düşüşle birlikte, EGS’yi daha da ileriye taşımalıyız. Bunu yapmak için küçük, yenilikçi bir şirketin kaldıraçlı (10X) bir etki yapabileceği iki temel alan görüyoruz.
Birincisi, tek bir EGS üretiminin kapasitesini ~ 5MWe’den 50MWe’ye çıkarmaktadır. Bunu yapmak için çok daha fazla ısıya ihtiyaç duyarsınız ve EGS rezervuarının> 400 ° C sıcaklığını yükselterek kritik bir çalışma akışkanı üretirsiniz (ekli yazıya bakınız). Bu, 200-300 ° C sıcaklık aralığında çalışan geleneksel EGS sistemlerine zıttır. Güç çıkışındaki bu önemli artış, 0.05 $ / kwh’ın altında, çok daha düşük bir elektrik maliyeti ile sonuçlanır. Bu maliyet hedefinde jeotermalin, güneş depolama teknolojisi ile oldukça rekabetçi olacağını düşünüyoruz (depolama maliyetinin düşürülmesi için en agresif tahminler kullanılsa bile).
İkincisi derinliklere gidildikçe çok daha düşük bir maliyet profiline sahip derin sondaj ve gelişen teknolojidir. (Mekanik) matkaplar kullanan geleneksel sondaj, birkaç kilometre delmek için maliyetlidir, çok yüksek sıcaklıklarda ve sert kayalarda, maliyet, EGS’nin ölçeklendirilmesi için sınırlayıcıdır. Amacımız, 10 katına kadar kaya sondaj oranını arttırmak, bunu da yönlendirilmiş enerji (directed energy drilling) sondajına geçerek başarmayı planlıyoruz (eklere bakınız). Bu yaklaşım, kayayı delmek için yeni bir enerji kaynağı kullanır ve derin jeotermal için sondaj maliyetini azaltmada önemli bir etkiye sahip olabilir, pratik olarak >20 km’ye ulaşabilen derinliklere gidilebilir. Eğer başarılı olursak, jeotermal kaynakların dünyadaki herhangi bir ülkeye, fosil yakıtlarla rekabet eden oranlarda elektrik enerjisi üretecek sıcaklıklara erişilebileceği anlamına gelecektir.”
AltaRock Energy’nin “Süper Sıcak EGS” in geleceğini nasıl gördüğü hakkında harika bir genel bakış, sunumunu web sitesinde bulabilirsiniz.
Kaynak: Thinkgeoenergy