Haberler

Batı Anadolu’da “Jeotermal Kökenli Bor Kirliliği”ne yönelik ilgi çekici bir makale

Borun beyinde tümörü temizlemede kullanımı (kaynak: www.boren.gov.tr)
Cannur Bozkurt 20 Nis 2020

Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Füsun Tut Haklıdır ve TÜBİTAK BİLGEM’de baş uzman ve araştırmacı Mehmet Haklıdır jeotermal sahalarda sondaj yapılmadan bu sahalardaki bor konsantrasyonlarını yeni bir bakış açısıyla tahmin etme üzerine bir çalışma yayınladılar.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Füsun Tut Haklıdır ve  TÜBİTAK BİLGEM’de baş uzman ve araştırmacı  Mehmet Haklıdır jeotermal sahalarda sondaj yapılmadan bu sahalardaki bor konsantrasyonlarını yeni bir bakış açısıyla; makine öğrenmesi ve derin öğrenme yapay zeka metotlarını kullanarak tahmin etme üzerine bir çalışma yayınladılar.

Araştırmacıların  Environmental Earth Sciences dergisinde yayınlanan makaleleri, jeotermal akışlarda özellikle derin beslenmeyi işaret eden bor konsantrasyonlarını sıcaklık, pH, elektriksel iletkenlik Na+, K+, Li+,  Cl− iyonları ve SiO2  gibi diğer hidrojeokimyasal parametreleri kullanarak farklı sahalar için çok katmanlı bir derin sinir ağıyla tahminleme çalışmasını içeriyor.

Bu çalışmayı yaparken doğrusal regresyon, doğrusal vektör makine ve derin öğrenme metotlarını kullanan araştırmacılar, bu yöntemden hangisinin test verilerinde gerçeğe yakın sonuçlar verdiğini karşılaştırmışlar ve sonucunda derin sinir ağı modelinin geleneksel makine öğrenme tekniklerinden daha iyi sonuç verdiğini ortaya koymuşlardır.

Bor, farklı bileşikler yapma ve nötron yakalama özelliğiyle sağlık, sanayi  ve enerji  ve pek çok sektörde yaygın olarak kullanılmakta olan, mineralleri oldukça sert ve ısıya dayanımlı, farklı izotopları olan önemli bir elementtir.  Sağlık sektöründe bor nötron yakalama tedavisiyle çeşitli tümörlerin tespit edip yakalamadan,  savunma sanayi, elektronik ve bilgisayar sanayinde mikroçiplerin LCD ekranların yapımına, enerji sektöründe  nükleer santrallerde reaktör içinde ısıyı dengelemede kullanılan kontrol çubuklarından, gaz türbinlerindeki yüksek ısı transistörlerine, depolama ve hidrojenli araç teknolojileri gibi farklı alanlarda kullanılan bor mineralleri Türkiye’nin de rafine bor üretiminde ilk sırada olduğu bir madencilik alanıdır.

Jeotermal akışkanların bünyelerinde yüksek bor konsantrasyon içerdikleri, 11. yüzyıldan bu yana İtalya’da bilinmekteydi. 18. Yüzyılda ilk  jeotermal enerji santralinin Larderello’da açılmasıyla da jeotermal kaynaklardan bor eldesi dünya tarafından dikkat çekici bulunmaya başlamıştı.

Türkiye de hem bor madenleri bakımından hem de Batı Anadolu’da özellikle orta-yüksek sıcaklıktaki jeotermal sahalarda yüksek bor konsantrasyonları ile dikkat çekicidir.

Bu tip bir çalışmanın Batı Anadolu’da özellikle kapasite arttırımı yapılacak veya yeni açılacak sondajlarda jeotermal akışkanlardaki bor konsantrasyonunu ve olası bor kirliliğinin çalışmaların başında öngörülebilmesi için önemli bir araç olabileceği öngörülmektedir.

Makalenin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Füsun Hanım’a, bu ilginç çalışmanın özetini JeotermalHaberler ile paylaştığı için teşekkür ederiz.