Haberler

Endonezyalı Bakan, Maluku’daki jeotermal enerji projelerini hızlandırmayı hedefliyor

Buru Adası Sahili, Maluku, Endonezya (kaynak: Endonezya Buru Hükümeti, Kamu malı, Wikimedia Commons aracılığıyla)
Merve Uytun 18 Nis 2025

Endonezya, Maluku'da jeotermal enerji geliştirme çabalarını yoğunlaştırıyor; PT PLN'ye Tulehu ve Wapsalit sahalarındaki faaliyetleri hızlandırması talimatı verildi.

Endonezya Enerji ve Maden Kaynakları Bakanı (ESDM) Bahlil Lahadalia, bölgenin tamamen dizel ve kömüre bağımlı olmaması gerektiğini belirterek, devlet elektrik şirketi PT PLN’ye Maluku bölgesinde jeotermal enerji santrali inşa etme talimatını verdi.

Bahlil’e göre, Maluku’daki 40 MW’lık jeotermal güç geliştirme artık PT PLN’lerin 2025-2034 Elektrik Tedarik İş Planı (RUPTL) taslağına dahil edildi. Hedeflenen iki proje sahası var – Buru Adası’ndaki 20 MW’lık Wapsalit jeotermal sahası ve Ambon Adası’ndaki 2×10 MW’lık Tulehu jeotermal sahası.

Bahlil, “Bu nedenle, dizel olan eski üretim makineleri olduğunda, bunlar derhal Yenilenebilir Enerji (EBT) ile değiştiriliyor. Bu, Hükümetin uluslararası bir mutabakat olarak EBT sağlama kaygısının bir biçimidir” dedi.

2024 verilerine göre Maluku bölgesindeki toplam güç üretim kapasitesi 409 MW’a ulaşmıştır. Bunun yaklaşık 249 MW’ı dizel santrallerden, ardından 157 MW ile gaz bazlı santrallerden gelmektedir. Güneş ve hidroelektrik santralleri aracılığıyla yenilenebilir enerjinin katkısı yalnızca 3 MW ile asgari düzeydedir.

Bahlil, “Jeotermal enerji santrali (PLTP) projesinin PT PLN’nin RUPTL’sine dahil edilmesiyle, Hükümet Maluku bölgesinde Yeni ve Yenilenebilir Enerji kullanımını önemli ölçüde artırmak ve bölgedeki elektrik sistemine bugüne kadar hakim olan fosil enerjinin hakimiyetini azaltmak istiyor” diye ekledi.

Wapsalit arama sahası şu anda keşif aşamasında olup 2028 yılına kadar tamamlanması bekleniyor. Öte yandan Tulehu, uzun bir yüzey araştırması ve keşif sondajı geçmişine sahip bir saha olup, kuyulardan elde edilen sonuçlar kesinlikle proje için beklentileri karşılamıyor.

Kaynak: ThinkGeoEnergy