Exergy’nin Gemini türbini: mühendislik ekibinden görüşler
Exergy'nin Gemini türbininin lansmanının ardından, Türbin Mühendisi Giorgia Ruffato, 60 MW tasarımını ve yeni nesil jeotermal projelerdeki rolünü anlatıyor.
Exergy’nin daha önce yayınladığımız Gemini radyal çıkış türbini duyurusunun ardından ThinkGeoEnergy, yeni tasarımın arkasındaki mühendislik ve jeotermal enerji pazarındaki değişen taleplere nasıl yanıt verdiği hakkında daha fazla bilgi edinmek için Exergy International’da Türbin Mühendisi olan Giorgia Ruffato ile görüştü.
Exergy’nin türbinleri, jeotermal ve endüstriyel atık ısı geri kazanımı için Organik Rankine Çevrimi (ORC) sistemlerinde yaygın olarak kullanılan tescilli radyal çıkışlı türbin (ROT) teknolojisine dayanmaktadır. Dünya çapında 550 MW’ı aşkın kurulu kapasiteye sahip olan Exergy, jeotermal ikili enerji sektöründe lider tedarikçilerden biri olarak kendini kanıtlamıştır.
Gemini türbini bu deneyimin üzerine inşa edilmiştir. İki aynalı türbin kademesini tek bir 60 MW ünitede bir araya getiren çift girişli bir konfigürasyon, saniyede 50 metreküpün üzerinde çok yüksek hacimsel akış hızlarına olanak tanırken, paralel çalışan iki ayrı türbine eşdeğer olan %90’ın üzerinde izentropik verimlilik sağlar.
Ruffato, “Gemini konsepti, tesisi basitleştirirken daha yüksek verim elde etmemizi sağlıyor,” diye açıkladı. “Tek bir türbin ve tek bir jeneratörle, operatörler daha düşük ekipman ihtiyacı, daha küçük bir alan ve daha kolay bakım avantajlarından yararlanıyor.”
Türbin, özellikle Gelişmiş ve İleri Jeotermal Sistemler (EGS/AGS) kullananlar olmak üzere, daha büyük güç sistemlerine olan artan talebi karşılamak üzere geliştirildi. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da giderek ivme kazanan bu yeni jeotermal yaklaşımlar, daha yüksek kütle akış hızlarını ve daha büyük entalpi düşüşlerini kaldırabilen türbinler gerektiriyor. Ruffato’ya göre Gemini türbini, geleneksel jeotermal santraller ile yeni nesil mühendislik rezervuarları arasındaki boşluğu dolduruyor.
Exergy’nin standart çok kademeli ROT türbinleri, 30 MW’a kadar konvansiyonel santraller için, özellikle Türkiye ve Filipinler gibi köklü jeotermal pazarlarda güvenilir bir çözüm olmaya devam ediyor. Gemini, bu portföyü, tek üniteli sistemlerin verimliliği ve maliyet avantajlarının belirleyici olduğu 30-60 MW aralığındaki santrallere hizmet verecek şekilde genişletiyor.
Gemini’nin temel teknik avantajları arasında gelişmiş mekanik stabilite ve basitleştirilmiş bakım yer almaktadır. Türbin, rotor stabilitesini ve güvenilirliğini artıran yataklar arası bir rotor desteği kullanır. Kompakt yapısı, kurulum süresini kısaltır ve tesis yerleşimini basitleştirerek, çift türbinli konfigürasyonlara kıyasla %30’a kadar daha düşük proje maliyetlerine katkıda bulunur.
Exergy, türbinler üzerindeki çalışmalarının yanı sıra, 2024 sonlarında piyasaya sürdüğü X-Heat® Endüstriyel Isı Pompası ürün grubuyla endüstriyel ölçekli ısı pompalarına da genişliyor. Sistemler, şirketin ORC teknolojisiyle benzer termodinamik prensiplere dayanıyor ve ortak malzeme, bileşen ve tasarım bilgisinden yararlanıyor. Ruffato, güç ve ısıtma uygulamaları arasındaki sinerjinin, Exergy’nin her iki pazardaki mühendislik gücünden yararlanmasını sağladığını vurguladı.
Exergy, Gemini türbini ve endüstriyel ısı pompalarına giderek artan odaklanmasıyla, gelişen jeotermal ve temiz ısı sektörleri için kilit bir teknoloji sağlayıcısı olarak konumlanıyor. Şirket, tescilli türbin teknolojisinin kapsamını 60 MW’a kadar tek üniteli sistemlere genişleterek, dünya çapında yeni nesil büyük ölçekli jeotermal gelişmeleri desteklemeyi hedefliyor.
Kaynak: ThinkGeoEnergy