Haberler

IRENA, IEA ve REN21: İklim hedeflerine ulaşmada temiz, sürdürülebilir ısıtma ve soğutma çok önemli

IRENA, IEA, REN21 raporu, kapak sayfası ekran görüntüsü
Cannur Bozkurt 14 Ara 2020

Isıtma ve soğutmada yenilenebilir enerji ve verimlilik için zamana bağlı hedefler, uzun vadeli entegre enerji planları, temiz ve sürdürülebilir bir ısıtma ve soğutmaya geçişde çok önemlidir. Jeotermal bunun bir parçası olabilir ve olmalıdır.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve REN21 “Geçiş Döneminde Yenilenebilir Enerji Politikaları – Isıtma ve Soğutma” hakkında bir rapor yayınladı.

Son yıllarda, özellikle enerji sektöründe yenilenebilir enerjinin büyümesi yoluyla, dünya çapında temiz enerji geçişlerinde önemli ilerlemeler kaydedildi. Ancak, güç karışımlarını dönüştürmek ve elektrik üretiminden kaynaklanan emisyonları azaltmak, sürdürülebilir enerji hedeflerine ulaşmak için kendi başına yeterli değil. Bugün küresel olarak kullanılan enerjinin yaklaşık % 50’si ısı üretimi için ve bu, enerji ile ilgili sera gazı emisyonlarının % 40’ından ve ayrıca çevre ve halk sağlığını tehdit eden yoğun hava kirliliği seviyelerinden sorumlu. Aynı zamanda, dünya nüfusunun üçte birinden fazlası, pek çok olumsuz sosyo-ekonomik sonucu olan biyokütle, gazyağı veya kömürün geleneksel kullanımına – özellikle yemek pişirmek için – dayanıyor.

Yenilenebilir enerjinin ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını karşıladığı daha temiz ve daha verimli bir enerji sistemine geçişte ilerleme yetersiz kalmaktadır. Bunun nedeni kısmen yenilenebilir ısı sektörünün yenilenebilir elektrik kadar politik ilgi görmemesi – mevcut engellerin üstesinden gelmek için gereken dikkat eksikliğidir. Hem endüstride ve binalarda ısı kullanımından kaynaklanan emisyonları azaltmak hem de temiz ve güvenilir enerjiye erişimi genişletmek için uygun politikalar geliştirmek ve bunları eyleme geçirmek için büyük bir çaba gerekmektedir.

Yenilenebilir enerjilerle ilgili yakın tarihli bir IEA raporunda da vurgulandığı gibi, toplam ısı talebi 2018’deki toplam nihai enerji tüketiminin yaklaşık %49-50’sinde bulunuyor. Ve bunun yaklaşık %73’ü hala fosil yakıtlarla besleniyor. Bu nedenle ısıtma, daha temiz enerji kaynaklarına yönelik enerji geçişinin temel bir parçasıdır ve olması gerekir.

Rapor, genel enerji ortamına, yaklaşımlara ve kesişen politikalara, ısıtma ve soğutmanın yenilenebilir enerjiye dayalı elektrifikasyonuna ve ısı kaynağı olarak farklı yenilenebilir enerji teknolojilerine bakıyor.

Raporda jeotermal enerji ve bölgesel ısıtma ağlarının yaklaşımı dikkate alınmaktadır.

Faydaları, mevcut durumu ve engelleri vurgulayan rapor, jeotermalin, 2019’un sonuna kadar yaklaşık 30 GW’lık doğrudan kullanım uygulamasıyla en küçük yenilenebilir ısı kaynağı olduğuna işaret ediyor.

Raporda faydalar inanılmaz derecede kısa olsa da, hangi engellerin nasıl hedeflenmesi gerektiği konusunda ilginç bir genel bakış sunuluyor. Hedeflenmesi gereken temel engeller şöyle sıralanmış:

  • Uzun vadeli piyasa gelişimi konusundaki belirsizlik nedeniyle düşük yatırımcı güveni
  • Jeotermal uygulamalarla ilgili teknik engeller
  • Kısmen mevcut seçenekler ve faydalar konusunda halkın bilinçsizliğinden kaynaklanan talep eksikliği
  • Jeotermal kaynaklar hakkında bilgi eksikliği
  • Jeotermal kaynakların araştırılmasıyla ilgili riskler
  • Yüksek operasyonel maliyetler

“Yerelleştirilmiş yapısı ve yüksek verimli kullanım potansiyeli nedeniyle jeotermal ısı, küçük çiftçilere ulaşabilir ve tarımsal faaliyetlerine değer katabilir. Bununla birlikte, yerel toplulukların jeotermal sıcak su ve buharı ekonomik ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmaları için iyi politika uygulamalarına ve finansal desteğe ihtiyaç vardır. Kenya, jeotermal kaynakların geliştirilmesinde dünyanın en başarılı ülkelerinden biridir ve Sahra altı Afrika’da onu ticari ölçekte tarımsal amaçlarla kullanan tek ülkedir.

Kenya’nın üretken kullanımda doğrudan ısıtma için zengin jeotermal potansiyelinden yararlanmadaki başarısı (bkz. Kutu 7.3), şu nedenlere bağlanabilir: 1) entegre jeotermal enerji planları ve kırsal kalkınma planları; 2) yerel aktörlerle aktif ilişki ve ortaklıkların teşviki; 3) erken aşamada belirli üretken kullanım faaliyetlerinin değerlendirilmesi; ve 4) son kullanıcılar için kapasite oluşturmaya güçlü bir odaklanma.”

Belirtilen noktalarda kesinlikle hemfikiriz, ancak aynı zamanda doğrudan kullanım uygulamaları için ısının kullanımında jeotermal tarafından sağlanan birleşik değer konusunda tam bir farkındalık eksikliği görüyoruz. Ancak yazarları suçlayamayacağımızı düşünüyorum, ancak endüstrinin jeotermalin sunduğu şeyleri vurgulamak için daha iyi bir iş yapması gerekiyor.

Tam rapor: IRENA, IEA ve REN21 (2020), “Geçiş Döneminde Yenilenebilir Enerji Politikaları: Isıtma ve Soğutma“. IRENA, OECD / IEA ve REN21.

Kaynak: ThinkGeoEnergy