Haberler

Jeotermal, fosil yakıtlardan kurtulmada, Doğu AB ülkeleri için anahtar olabilir

Romanya, Bükreş üzerinde duman (kaynak: severeweatherEU / Cretu Stefan Daniel)
Cannur Bozkurt 1 Mar 2021

Jeotermal enerji, Doğu AB ülkelerinin ısınma talepleri için kömür gibi fosil yakıtlara bağımlılıklarını, kömür dumanını ve ciddi sağlık sorunlarını azaltmalarına yardımcı olabilir.

Euractive’de yayınlanan bir makale, “jeotermalin Doğu Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin fosil yakıtlardan kurtulmasına nasıl yardımcı olabileceğini” inceliyor. ThinkGeoEnergy, yıllardır Macaristan, Hırvatistan, Slovakya ve diğerleri gibi Doğu Avrupa ülkelerinden jeotermal enerji hedeflerini inceliyor. Hepsinin ortak yanı, kış döneminde ısınmanın hala kömür veya gaz gibi fosil yakıtların çokça kullanılıyor olmasıdır.

2019’da Polonya’daki COP toplantılarını ziyaret etmek, etkinlik sırasında havada kömür dumanını deneyimlemek adına dikkate değerdi. Yalnızca AB tarafından belirlenen karbon emisyonu azaltma hedeflerini gerçekleştirmekle kalmayıp, aynı zamanda vatandaşları için hava kalitesini iyileştirmek için, bu ülkelerin enerji pazarlarının, bu önemli unsurunu ciddi şekilde ele almaları gerekecektir.

Jeotermal enerji bu bağlamda büyük bir fırsat sağlıyor, ancak makalede de belirtildiği üzere, “yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olmak için daha hızlı bir alım ve hükümet desteğine” ihtiyaç duyuyor.

Pannonian havzasının ülkeleri, yani Macaristan, Slovakya, Avusturya, Romanya ve Hırvatistan, jeotermal enerji için şimdiye kadar hiç dokunulmamış büyük bir potansiyele sahip. Macaristan’da çeşitli jeotermal ısıtma tesisleri ve bir elektrik santrali varken, jeotermalin daha geniş uygulama alanı, ister sadece ısıtma için isterse de güç için olsun, şimdiye kadar çok az temsil edildi. Pannonion temeli, Avrupa ortalamasından daha yüksek sıcaklık gradyanları sağlıyor; yani 1000 metre derinlik başına yaklaşık 10 santigrat derece.

Aynı zamanda bu ülkelerin ortak bir yönü, hepsinin Sovyet Bloku’ndaki zamanlarında merkezi bölgesel ısıtma sistemleri kurmuş olmaları. Dolayısıyla, altyapı halihazırda mevcut olduğundan, değiştirilecek tek unsur ‘enerji girdi’si. Yine de oyunda büyük siyasi güçler var. Büyük Avrupalı ​​gaz oyuncuları, 1990’larda Doğu Avrupa pazarını satın aldılar ve piyasaya gerçek bir alternatif olarak jeotermalin gelmesini kabul etmediler. Jeotermalin Slovakya’ya getirilmesi için büyük çabalar oldu, ancak hiçbir zaman meyve vermedi.

Bu nedenle, gaz, genellikle büyük bir enerji kaynağı olarak tanımlanırken, jeotermal enerji daha hızlı bir kömür çıkışının çözümü olabilir.

Slovakya merkezli derin bir jeotermal şirket GA Drilling’in kurucu ortağı ve CEO’su Igor Kocis, “İklim hedeflerine ulaşmak istiyorsak, doğal gazdan geçiş için gerekli zamanı azaltmak için mümkün olan en kısa sürede daha fazla sayıda jeotermal proje üzerinde çalışmaya başlamamız gerekiyor,” dedi.

Kocis; jeotermal geliştirmenin riskleri ve ön maliyetin yüksek olması nedeni ile engelleyici olarak görüldüğünü, ancak Macaristan ve Hırvatistan’da geliştirilen başarılı projelerin, Pannonian Havzası’ndaki jeotermal kaynaklara erişimin göreceli kolaylığının gerçek fırsatlar olduğu anlamına geldiğini vurguladı.

Pannonian havzasındaki doğal ısı kaynaklarına göreceli erişim kolaylığı, bölgenin derin jeotermal için ideal bir konumda olduğu anlamına geliyor.

Koçis’e göre, jeotermalin bölgedeki fosil yakıtların yerini alabileceği hız, teknolojinin ne kadar hızlı test edilip uygulanabileceğine bağlı. Bunu yapmak için Koçis, önümüzdeki yıllarda pilot projelerde bir artış çağrısı yapıyor, böylece 2030’dan itibaren büyük ölçekli ticari tesisler kurulabilir ve daha sonra kömüre güç kazandırılabilir.

Kömürün kullanımdan kaldırılma tarihleri, Orta ve Doğu Avrupa’daki ülkeler arasında farklılık gösteriyor; Avusturya 2020’yi seçiyor, Slovakya 2023’ü ve Macaristan 2030’u hedefliyor. Çek Cumhuriyeti ve Polonya gibi ülkelerin henüz aşamalı olarak sona erme tarihleri ​​yok.

Bölgesel ısıtmada jeotermal kullanımın harika örneklerine rağmen, şu anda ülkede ısınmanın yalnızca yaklaşık % 4’ü jeotermal tarafından sağlanmaktadır. Hırvatistan’ın şu anda bir jeotermal enerji santrali var ve 2020’de arama için dört ek lisans verdi. Avusturya’nın küçük bir jeotermal enerji santrali var, ancak jeotermal ısıtma Viyana’da ve başka yerlerde hala emekleme aşamasında. Şu anki odak noktası ısı pompaları gibi görünüyor.

Slovaka’da, Kosice şehri potansiyel gelişim için bir hedef oldu. Makaleye göre şu anda ısıtma için dört jeotermal proje var. Slovakya’dan Avrupa Parlamentosu Yeşil Üyesi Martin Hojsík, “Kosice, bölgenin jeotermal enerjiyi potansiyel bir enerji kaynağı olarak nasıl ele aldığının üzücü bir örneğidir” dedi. Şu anda atıl durumda, yani kasaba, bunun yerine genellikle Rusya’dan ithal edilen kömürü kullanıyor.

Santral 1990’ların sonunda inşa edildi ve 20 MW’lık bir enerji potansiyeline sahip. Ancak 260.000 nüfusa sahip Kösice’yi kapsamlı bir bölgesel ısıtma sistemine bağlamak için 16 km uzunluğunda bir boru hattı inşa etmek için büyük bir yatırıma ihtiyaç var.

Bu ülkelerdeki büyük bir zorluk, siyasi meselelerle de temsil edilmektedir. Diğerlerinin yanı sıra, destekleyici mevzuatın eksikliği, projeler için AB finansmanından yararlanmayı zorlaştırmakta ve siyasi çıkarlar genellikle kilit paydaşların mali çıkarlarına bağlı bulunmakta.

Kaynak: ThinkGeoEnergy