Yeni Zelanda, Rotokawa’da ilk süperkritik jeotermal sondaj için saha belirledi

Ruapehu Dağı, Yeni Zelanda (kaynak: ShakyIsles , CC BY-SA 4.0 , Wikimedia Commons aracılığıyla)

Merve Uytun 12 Eyl 2025

Yeni Zelanda’nın ilk süperkritik jeotermal keşif kuyusu için Taupo Volkanik Bölgesi’ndeki Rotokawa Jeotermal Rezervuarı’nda bir saha seçildi. Bir dizi etüt ve hazırlık çalışması yapılacak ve sondajın 18-24 ay içinde başlaması bekleniyor.

Rotokawa’daki alan, Earth Sciences New Zealand tarafından yapılan kapsamlı jeolojik ve jeofizik çalışmalar ve sürdürülebilirliğini teyit etmek için yapılan risk değerlendirmesinin ardından seçildi. Bu girişimin önemli bir paydaşı , Rotokawa jeotermal kaynaklarının koruyucusu olan ve bölgeyle derin kültürel ve tarihi bağları olan Tauhara North No.2 Trust’tır . Bölge halkı, nesillerdir bölgedeki jeotermal kaynakları yemek pişirmek, banyo yapmak ve şifa bulmak için kullanmaktadır.

Bu kapsamda, Tauhara North No.2 Trust, Ticaret, İnovasyon ve İstihdam Bakanlığı ile Rotokawa jeotermal enerji santralini işleten Mercury NZ arasında, sahadaki süperkritik jeotermal enerji potansiyelini araştırmak üzere bir Mutabakat Zaptı imzalandı. Earth Sciences NZ ise teknik ve bilimsel uzmanlık katkısı sağlıyor.

Projenin ilk aşamaları, ön fizibilite çalışmaları, kuyu tasarımı, iş planı geliştirme ve tercih edilen sahanın doğrulanmasını içermektedir. Çalışma kapsamında, yerel ve uluslararası uzmanlardan oluşan çok disiplinli bir tasarım ekibi, düzenleyici onaylar, tasarım, risk değerlendirmesi, jeobilimsel modelleme, mühendislik, tedarik, sondaj ve varlık yönetimi alanlarındaki çalışmaları yönetmek üzere oluşturulmaktadır.

Koalisyon Hükümeti, ilk kuyunun geliştirilmesini desteklemek için Bölgesel Altyapı Fonu’ndan 60 milyon dolara kadar kaynak ayırdı ve daha geniş bir program kapsamında iki ek kuyu daha açılması planlanıyor. Araştırma girişimi, çok yakın zamanda Yeni Zelanda Girişim Fonu’ndan 10 milyon dolar daha sağladı.

Bölgesel Kalkınma Bakanı Shane Jones, “Bu erken aşama keşif, geleneksel jeotermal kuyuların güç çıkışının birkaç katını sağlama potansiyeline sahip süperkritik jeotermal enerjinin uygulanabilirliğini kanıtlamaya yardımcı olabilir. Bu çığır açan çalışma, Yeni Zelanda’nın gelecekteki enerji ihtiyaçlarını güvence altına almak için çığır açıcı olabilir,” dedi.

Bakan ayrıca, “Süperkritik bölgelere sondaj yapmak, Dünya’nın 1-3 km daha derinlerine inmek ve mevcut geleneksel üretimden daha yüksek basınç ve sıcaklıkları yönetmek anlamına geliyor. Bu, jeotermal teknolojiler ve bilimindeki teknik açıdan en zorlu sınırlardan biri,” diye ekledi.

Kaynak: ThinkGeoEnergy