Haberler

Almanya, Potsdam jeotermal projesinde sondaj başladı

Almanya, Potsdam'daki sondaj kulesi (kaynak: YouTube ekran görüntüsü / SWPPotsdam)
Merve Uytun 16 Oca 2023

Almanya'nın yerel kuruluşu Energie und Wasser Potsdam GmbH (EWP), Potsdam jeotermal ısıtma projesinde sondaj çalışmalarının başladığını duyurdu.

2022’nin bitiminden iki hafta önce, Almanya’daki Potsdam’ın yerel kuruluşu Energie und Wasser Potsdam GmbH (EWP), derin jeotermal projesinin başladığını duyurdu. Heinrich-Mann-Allee’de yaklaşık 1800 metre derinliğe kadar kuyu açacak bir sondaj kulesi konuşlandırılmıştı. İki sondaj kuyusunun sondajının Haziran 2023’e kadar devam etmesi bekleniyor.

EWP’nin, şehrin 2025 yılına kadar karbon emisyonlarını %95 oranında azaltma hedefleri doğrultusunda, Potsdam Şehri’ni iklim açısından nötr hale getirme çabalarını daha önce bildirmiştik. EWP, Potsdam Jeo Araştırma Merkezi ile işbirliği içinde, bölgenin yer altı jeolojisini ve bir jeotermal kaynağa ev sahipliği yapma potansiyelini karakterize etmek için sismik araştırmalar yaptı.

Proje geliştiricisi, 1800 metre derinlikte 200 milyon yıllık kırmızı kumtaşı tabakasından 65 ila 70 santigrat derece sıcaklıkta su almayı bekliyor. EWP, iki sondaj kuyusunun şehrin bölgesel ısıtma ihtiyaçlarını yaklaşık 50 yıl boyunca karşılayabileceğini umuyor. Bununla birlikte, hedeflenen oluşumun geçirgenliği ve ondan üretilebilecek suyun akış hızı konusunda hala bazı belirsizlikler bulunmaktadır.

EWP Genel Müdürü Christiane Preuss, “Bölgede bunu yapan ilk biziz” dedi. “Tüm riskleri alıyoruz. Bu, şirketimiz için büyük bir meblağ.” Proje için yaklaşık 20 milyon avro yatırım yapılacak.

Sondaj bittiğinde kuyular, ProPotsdam’ı elinde bulunduran belediye konutlarının yeni inşaat bölgesindeki yerel düşük sıcaklık ağına enerji besleyecek. Enerjinin tamamı burada tüketilmezse, geri kalanı şehir çapındaki merkezi ısıtma ağına akar. EWP’nin bölgesel ısıtma ağı, Potsdam’daki hanelerin %60’ını besliyor. Jeotermal enerji, şu anda ağırlıklı olarak doğal gaz kullanan termik santrallerden gelen talebin büyük bir bölümünü karşılayabilir.

Kaynak: ThinkGeoEnergy