Haberler

IEA: Temiz bir hava için ısı sektörünün temizlenmesi ve jeotermalin rolü

IEA Chart on sources for heating worldwide (source: IEA/ 2018)
Eren Günüç 29 Oca 2018

İklim değişikliği bağlamında daha az emisyon için ısıtma sektörü büyük ölçüde ihmal edilmektedir. Isıtma sektörü halen fosil yakıtların dörtte üçüne karşılık gelen emisyon ve hava kalitesine etki etmekte. Bu nedenle, politikacıların jeotermal enerjiye daha fazla odaklanmaları gerekmekte.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) internet sitesinde yayınlanan bir yorumda, iklim değişikliği ve özellikle hava kalitesi bağlamında ısıtma sektörünün önemini göstermektedir..

Kuzey yarı küredeki ülkeler, çoğunlukla fosil yakıtlı ısıtma sektörünün yerini almak üzere yenilenebilir enerji seçeneklerine bakıyorlar.

IEA tarafından yapılan bir araştırmaya göre  küresel olarak ısı üretiminin % 75’inden fazlası şu anda fosil yakıtlardan sağlanıyor. Sonuç, ısıtma sektörünün önemli Co2 emisyonlarını hesaplamasıdır.

IEA açıklamasında söylediği gibi;  “biyokütle, güneş enerjisi ve jeotermal dahil olmak üzere yenilenebilir ısı seçeneklerini fosil yakıtlardan önemli ölçüde daha sürdürülebilir seçenekler olarak tanımlıyor; ancak bu seçenekler çoklu ekonomik ve ekonomik olmayan engellerle karşılaşıyorlar. Birçok ülke yenilenebilir elektriğe odaklanıyor olsa da, yenilenebilir ısı çok daha az dikkat çekiyor. ”

“Politika yapıcıları ısınmaya, uzun vadeli hedefler belirlemeye, enerji verimliliği ile entegre bir yaklaşım izlemeye ve kilit engelleri hedef alan etkili politikalar üretmeye daha fazla dikkat etmeleri gerekiyor. Doğru strateji ve politikalarla dünya, binalar ve sanayi için temiz  santrallere geçişi sağlayabilir. ”

Jeotermal enerji bu çabalarda önemli bir rol oynayabilir. Çin ve Polonya gibi ülkeler, fosil yakıtlı ısıtma sistemini değiştirerek hava kalitesini iyileştirme çabalarında, ısı tedarikleri için jeotermal gelişimlerini zaten başlatmış bulunuyorlar. Ülkemizde ise JKBB T.C. Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği’nin bu konudaki çalışmaları yoğun bir biçimde devam etmekte.

Kaynak: IEA, ThinkGeoEnergy aracılığıyla