IRENA, Dünya Enerji Geçişi Görünümü’ne ilişkin görüşlerini paylaştı

IRENA Enerji Geçişi Görünümü Ön Görüşleri Kapağı (Kaynak: IRENA)

Cannur Bozkurt 18 Mar 2021

Uluslararası Yenileneblir Enerji Ajansı (IRENA), ‘Dünya Enerji Geçişi Görünümü: 1,5 °C Patikası’ başlığı altında, küresel sıcaklık artışını 1,5 °C ile sınırlandırmak ve CO₂ emisyonlarını yüzyılın ortasına kadar net sıfıra yaklaştırmak için sunulan seçenekler, teknoloji seçenekleri, yatırım ihtiyaçları ve sürdürülebilir, dayanıklı ve kapsayıcı bir enerji elde etmenin sosyo-ekonomik bağlamları hakkında üst düzey bilgiler paylaştı.

IRENA’ya göre 2050 yılına kadar CO₂ azaltma hedeflerine ulaşmak, enerji geçişini ilerletmek ve karbon yönetimini iyileştirmek için teknoloji ve yenilik; destekleyici ve proaktif politikalar; bağlantılı istihdam yaratımı ve sosyo-ekonomik gelişmeler; ve enerji mevcudiyetini ve erişimini garanti altına almak için uluslararası işbirliği adımlarının bir kombinasyonunun gerçekleşmesi gerekiyor.

Rapoda özetele şu temel bulgular yer alıyor:

• Dünyayı 1,5 °C’lik sıcaklık artışı sınırında tutmak için bir teknoloji kombinasyonuna ihtiyaç var. Bunlar arasında, ekonomik büyümeyi sağlamak için giderek daha verimli enerji üretimi; yenilenebilir enerjinin hakim olduğu karbondan arındırılmış güç sistemleri; dekarbonizasyonu desteklemek için binalarda, endüstride ve ulaşımda artan elektrik kullanımı; yeşil hidrojen, sentetik yakıtlar ve hammaddelerin genişletilmiş üretimi ve kullanımı; ve sürdürülebilir kaynaklı biyokütlenin hedeflenen kullanımı sayılabilir.
• Finansal piyasalar ve yatırımcılar, yaklaşan enerji dönüşümünün beklentisiyle sermayeyi fosil yakıtlardan uzağa ve yenilenebilir enerji dahil diğer enerji teknolojilerine yönlendiriyor.
• Ulusal sosyal ve ekonomik politikalar, küresel ısınmayı 1,5 °C ile sınırlamak için gereken hızda enerji geçişinin sağlanmasında temel roller oynayacak.

1.5 °C Senaryosunda, son kullanım uygulamalarının hızlı elektrifikasyonu, yeşil hidrojen üretiminin artmasıyla birlikte güç talebini artıracak. 2050’ye gelindiğinde, elektrik üretimi bugünün seviyesine göre üç katına çıkacak ve yenilenebilir enerji kaynakları 2018’deki %25’ten 2050’ye kadar toplam elektriğin % 90’ını sağlıyor olacak. Kalan kısmı ise doğal gaz * (yaklaşık % 6) ve nükleer (yaklaşık % 4) oluşturuyor. Rüzgar ve güneş, enerji üretim karışımına hakim olurken, diğer olgunlaşmış yenilenebilir teknolojiler (ör. hidro, biyo-enerji, jeotermal ve konsantre güneş enerjisi) ve yeni ortaya çıkan teknolojiler (ör. okyanus enerjisi) da dünyanın elektriğinin karbondan arındırılmasında önemli roller oynayacak.

Hidroelektrik, biyokütle, jeotermal, konsantre güneş enerjisi ve okyanus teknolojileri, kalan yenilenebilir enerji genişlemesini oluşturacak. Endüstriyel süreçlerde ısı sağlamak için güneş ısısı, jeotermal ve biyoenerji, endüstriyel süreçlerde ısı sağlamada, binalarda mekan ve su ısıtmasında ve ulaşım için ihtiyaç duyulan yakıtların sağlanmasında gerekli olacak.

Jeotermal hem elektrik üretimi, hem doğrudan kullanım alanları, hem de diğer enerji kaynakları ile entegre fayda sağlayabileceğinden, önümüzdeki 10 yıl içerisinde raporda yer aldığından daha büyük bir pay alabilecektir.

Kaynak: IRENA