Haberler

Jeotermal Enerji Derneği: “Entegre uygulamalar ile kullanım kapasitesi artacak”

Zorlu Enerji basın bülteni görseli (kaynak: Zorlu Enerji)
Cannur Bozkurt 22 Şub 2021

Jeotermal Enerji Derneği Başkanı Ali Kındap, bir enerji kaynağı olarak jeotermalin entegre kullanım alanlarıyla yaygınlaşmasının, Türkiye'nin ekonomisine değer katacağına dikkati çekti.

Jeotermal sektörünün yeni derneği Jeotermal Enerji Derneği (JED) Başkanı Ali Kındap, Anadolu Ajansı muhabirine, jeotermal enerjinin Türkiye’deki gelişimi ve sürdürülebilirliği için çalışmalar yapmak, sektörün geleceğine yön vermek hedefiyle Jeotermal Enerji Derneğini kurduklarını belirterek, sekötre ilişkin görüşlerini paylaştı.

Kındap, JED’in, ülke jeotermal potansiyeli keşfinde rol alan sektör öncüsü 10 kurucu üyenin aynı çatı altında bir araya gelmesi ile birlikte zengin jeotermal kaynaklarının ülke genelinde ortaya çıkarılması, jeotermal enerjinin ülke ekonomisine yalnız elektrik üretimiyle sınırlı kalmaksızın entegre kullanımı ile birlikte  termal güç potansiyelinden de faydalanılarak termal ve sağlık turizmi, sebze ve meyve kurutma, bölgesel konut ve sera ısıtma, jeotermal madencilik gibi geniş bir yelpazede faydalanılması amaçları ile kurulduğunu belirtti.

Kurumsal özellik taşıyan firmalardan oluşan ve bu anlayışı “Etik Kurallar Sözleşmesi” ile taahhüt altına alan, jeotermal enerji sektöründe yatırımlarıyla kurulu gücün üçte ikisini oluşturan üyeleri ile çıktıkları yolda, JED’in ana prensiplerinin, sektör paydaşlarını ortak hedef doğrultusunda bir araya getirmek, paydaş ilişkilerini güçlendirmek, bilimsel ve akademik çalışmaları birlikte sürdürerek jeotermal enerjinin keşiften itibaren üretimle birlikte kullanım alanlarının yaygınlaştırılmasını sağlayarak, çalışmalarını aktif bir şekilde yürütüceklerini söyleyen Kındap, JED’in amacının; “jeotermal kaynakların ortaya çıkarılması, jeotermal enerjinin elektrik üretimiyle sınırlı kalmadan entegre kullanımıyla termal güç potansiyelinden de faydalanılması, termal ve sağlık turizmi, sebze ve meyve kurutma, konut ve sera ısıtma, jeotermal madencilik gibi geniş bir yelpazede jeotermal enerjinin kullanılması olarak tanımladı.

Kındap yaptığı açıklamada, Türkiye’de özel sektörün arama ve keşif çalışmalarına dahil olmasıyla jeotermal kaynak potansiyelinin artış gösterdiğini, başlangıçta 15 megavat olan kurulu gücün 2020 sonu itibarıyla 1613 megavate ulaştığını hatırlatan Kındap, “Jeotermal enerjideki bu gelişme küresel arenada ‘Türk mucizesi’ olarak adlandırılıyor. Çalışmalar, jeotermalin elektrik üretim potansiyelinin 5 bin megavat, termal kapasitesinin ise 60 bin megavat seviyesinde olduğunu gösteriyor.” dedi.

Jeotermal enerjinin entegre kullanımı ile elektrik üretimi dışında şehir ısıtması, sera ısıtması, balıkçılık, jeotermal madencilik, özellikle batarya ham maddesi olarak kullanılan Lityum üretimi, termal turizm, sağlık turizmi, sebze ve meyve kurutma gibi farklı alanlarda çok fazla uygulamanın yaygınlaşmasının altını çizen Kındap sözlerine şöyle devam etti: “Bu alanlara jeotermalin kazandırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması ve ihtiyaç duyulan desteğin sağlanması için dernek olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Jeotermal enerjiyle milyonlarca konut ısıtılabilir, yüz binlerce dekar modern serada tarımsal üretim artırılabilir ve bu sayede istihdama katkı sağlanabilir.”

Kındap, ayrıca; “Nasıl güneşi görebildiğimiz her yerde bir enerji var diyorsak, ayağımızı bastığımız her yerde de jeotermal enerji var ve bu imkan hayatımıza değer katacaktır” diyerek,  açıklanan yeni YEKDEM’e ilişkin şöyle konuştu:

“Yeni YEKDEM fiyatı bir önceki dönemin fiyatına göre yüzde 30 daha düşük gerçekleşti. Bunun dışında yerli aksam noktasında da yaklaşık yüzde 60 seviyesinde fiyatların düşük olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla 2025’e kadar uygulanacak fiyatlar bir önceki döneme göre beklenenin altında kaldı. Bu durum, yeni projelerin gelişimini ve ilerlemesini azaltacak.

Türk mucizesi diye adlandırılan bir önceki dönemin aksine 2025’e kadar olan dönemde yeni santral ve yatırım projelerinin hızında yavaşlama olacağını öngörüyoruz. Yatırımlar tamamen durmasa da eskiye nazaran ivmenin düşeceğini ve hayata geçirilecek projelerde seçiciliğin artacağını düşünüyorum.”

Kaynak: Anadolu Ajansı