Haberler

Uluslararası Uzay İstasyonu aracılığıyla jeotermal enerji arama çalışması

Dünya Üzerindeki Uluslararası Uzay İstasyonu, Aralık 2006 (kaynak: flickr / NASA)
Cannur Bozkurt 15 Eki 2020

Uluslararası Uzay İstasyonundaki bir sensörden elde edilen verilerle Dünya yüzeyindeki küçük sıcaklık değişimleri, Avustralya, Yeni Zelanda ve Kenya'dan uluslararası katılımla Hollanda'daki Twente Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen araştırmanın bir parçası olarak haritalanacak.

Bu yılın başlarında Hollanda Araştırma Konseyi NWO, dünya gözlemi alanında dokuz yeni araştırma önerisine fon sağladı. Yeni projeler, örneğin jeotermal enerjiyi, ötücü kuşların yolculuğunu ve Antarktika Yarımadası’nın tarihi bir dizi hava görüntülerini araştıracak. Katılan araştırmacılar bursu, Hollanda Uzay Ofisi NSO’nun NWO adına gerçekleştirdiği Kullanıcı Destek Programı Space Research’ten alacaklar.

Öyleyse soru, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan gelen verilerin jeotermal araştırmalara nasıl yardımcı olacağı? Cevap, Hollanda’daki Twente Üniversitesi tarafından Uzay İstasyonu tabanlı ECOSTRESS veri (GeoHot) projesinden Jeotermal sıcak nokta tespiti üzerine proje hakkında güzel bir yazıda açıklandı.

Twente Üniversitesi araştırmacısı Dr Chris Hecker’e göre, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki tek bir sensör, yeni jeotermal alanların araştırılmasına yardımcı olabilir. Araştırma projesi, Dünya yüzeyindeki küçük sıcaklık değişimlerini haritalamak için yeni bir yaklaşımı test etmek üzere Hollanda Araştırma Konseyi (NWO) tarafından finanse edildi. UToday’in gerçekleştirdiği röportajda, projenin nasıl ortaya çıktığı anlatıldı.

Jeotermal alanlar, yenilenebilir enerji kaynaklarına küresel geçişte çok önemlidir ve Dünya yüzeyindeki küçük sıcaklık değişimlerini haritalamak için uydular kullanılarak bulunabilir. Ancak, çoğu uyduda sınırlamalar vardır; ya  çözünürlükleri çok düşüktür ya da alandan veri kaydı yapılamayacak bir zamanda geçiyorlardır. Chris, “Uluslararası uzay istasyonu dünyanın farklı bir bölgesinden ve her yörünge için günün farklı bir saatinde geçecek” diyor.

Ecostress Sensörü

ISS’deki ECOSTRESS adlı sensör, uydulardan gelen ısıyı ölçen benzer sensörlerden çok daha yüksek bir çözünürlüğe sahip. ECOSTRESS, buharlaşan tesis stresini ölçmek için tasarlanmış. Araştırma projesinin bir kısmı, Dünya’nın yüzeyindeki küçük sıcaklık değişimlerini belirlemek için de kullanılıp kullanılamayacağını değerlendirecek. Chris, “NASA’nın ECOSTRESS ile halihazırda topladığı verileri yeni ve yenilikçi bir şekilde kullanmayı öneriyoruz,” diyor. “Çalışmamızdan elde ettiğimiz sonuçlar, gelecekteki görev kavramlarına ilişkin kararlarda yardımcı olacaktır.”

Projenin lideri, aynı zamanda NWO’nun finansmanı için ana başvuru sahibi olan UT araştırmacısı Dr Thomas Groen (ITC Fakültesi) ile Dr Chris Hecker (ITC Fakültesi).

İlgili diğer araştırmacılar ise Dr Robert Hewson (Bağımsız araştırmacı, Avustralya), Robert Reeves (Jeolojik ve Nükleer Bilimler Enstitüsü (GNS), Yeni Zelanda ve, Eunice Bonyo (Kenya Elektrik Üretim Şirketi (KenGen), Kenya).

Jeotermal keşif için daha geleneksel yaklaşıma genel bir bakış için Dünya Bankası’nın ESMAP programı tarafından paylaşılan bu sunuma göz atabilirsiniz.

Kaynak: ThinkGeoEnergy