Yeni ABD vergi yasası, jeotermal enerji için dengeli bir oyun alanı yaratıyor
U.S. Congress building, Washington, DC, U.S. (source: flickr/ prameya, creative commons)
Eren Günüç
4 Ara 2017
ABD'deki yeni vergi reformu tasarısı % 30 Yatırım Vergi Kredisi'nin geri getirilmesiyle rüzgâr ve güneş endüstrilerini zora sokarken, jeotermal geliştiricilere dengeli bir oyun alanı yaratabilir.
Birleşik Devletler Senatosu’nun vergilendirme kararı sonrası bunun ABD’deki yenilenebilir enerji sektöründe ne gibi bir etkiye sahip olabileceği ayrıntılarıyla ortaya çıkıyor.
Özellikle güneş ve rüzgar endüstrileri, yeni vergi faturasında adil bir pay kaybetti, yani güneş ve rüzgar projeleri için yaklaşık 12 milyar dolar vergi özsermayesi kaybetti gibi görünüyor. Bu sektör, 2016 yılında ABD’de yenilenebilir enerji yatırımlarına yapılan toplam yatırımın yaklaşık % 21’ini temsil etti.
Bu yeni vergi reformu tasarı ile, Yatırım Vergi Kredisi (ITC) ve Üretim Vergisi Kredisi (PTC), çokuluslu bankalar ve ABD’de bulunan şirketler de dahil olmak üzere diğer şirketler tarafından kullanılamaz.
Bu, ITC ve PTC’yi, ABD’deki en büyük yatırım bankalarının birçoğu için yararsız kılacaktır.
ABD’de fosil yakıt endüstrisi için görünüşte siyasi bir destek ve taban yükü üzerine odaklanma ile, jeotermal gibi “artık teknolojilerin” kazanan olabileceği düşünülüyor. Tasarı temel olarak 2016 yılının sonunda sona eren teknolojiler için % 30 ITC’yi eski durumuna getiriyor. Sektördeki seslere göre, bu, oyun alanının jeotermalin doğrudan açık pazarda rekabet edebilmesine olanak tanıyacak.
Bunun nasıl gelişeceğini görelim.
Kaynak: PV Magazine, ThinkGeoEnergy aracılığıyla
